O'na
Ayrılık sonrası yokluğun
ağırlığını, ayrılanların dışında kimse bilemez. En çok geceleri zor olur
ayrılığa dayanmak. Susarsın, sustukça yazarsın. Yazdıkça büyür hasretin, gelip
yüreğinin üstüne oturur. O belki bensiz mutludur ama bana onsuzluk çok koyuyor.
Hep kıyısında duruyorum hayatın,
korkuyorum onsuzluk itiverecek gün gelince beni uçuruma. Kuşatılmış bir şehir
gibi, onsuz görünmez surlarla sarılı dört bir yanım, korkuyorum. Bazı geceler
yağmur başlıyor, camlara vurdukça damlalar sesleri büyüyor, ürküyorum. Yanımda
olsa, sarılsam, güven duysam, olmaz mı? Olmaz, biliyorum. Biz, bir arada niye
olamadık. Benim sevgimden daha büyük olan şey, neyse o, engelliyor ikimizi,
birbirimize tutunamıyoruz şu karanlık gece yarılarında.
Ne olduğu anlaşılmayan sarhoş
yürüyüşü gibi kavisler çiziyor rüyalarım, bir o'na, bir yalnızlığıma çarparak
kabusla uyanıyorum. Geniş bir yolda yürürken, bir anda bitiveriyor sokaklar,
rüyalarımda bile o'na ulaşamıyorum.
Sol yanımızda küçük bir yer açmak
ne kadar zormuş meğer. Ne kadar yosun tutmuş ki kalplerimiz, üstüne basan kayıp
düşüveriyor. Çok garip değil mi? Aşıları bulan, ampulü keşfeden, makinaları,
arabaları icat eden insanoğlu, iş sevgiye aşka gelince şaşıp kalıyor. Formülü
yok hasretin, özlemin. Türkülerde dillendiği gibi, doktorlar bile bu derde çare
olamıyor.
Onunla olmak güzeldi! Sevmek onu
bütün ihtimalsizliklere rağmen, her defasında başka bir umutla ve oluruna
bırakarak hayatı, kanıp onunla olmak güzeldi. Şimdi ne varsa yüreğimi yakan,
hepsi biraz tebessüm barındırıyorsa içimde, onu sevmeyi becerebildiğimdendir.
Sonrasızlığını bilerek, bir şey
diyemiyorum. Aklım alsa ruhum itiraz eder gibi. Tuhaf bir aşk o'na hissettiğim,
biteceğini bilerek, kırarak inadımı kalbin pusulasını o'na çevirmek, çok
anlamsız değil mi? En azından dışarıdan kendimi ben böyle görüyorum. Aslında
anlamsız da değil! Tam tersi biraz mucizevi aslına bakarsan ve takdir bile hak
eder. Birlikte uyunacak bir hayat üstüne hayaller kurarak yaşamak kolay. Önemli
olan, her an gelmeyeceğini bildiğin bir sevgiliye böylesine tutunmaktır. Onunla
hiç garantim olmadı ki benim. Her yeni gün, gidecekmiş gibi uyandım. Sonunda
gitti ama bitmedi. Bir de bitseydi içimde, ne kolay olurdu tüketmek şu sevdayı.
Olsun! O ömrümün gururu çünkü kalbime sevmeyi öğretti. O ister yanımda olsun,
ister olmasın, yüreğim sevda acısının madalyasını üstünde onurla taşıyacak. Bir
insanı olgunlaştıran en önemli şey acıdır. Yüreğim büyüyüp daha da
olgunlaştıkça hep o'nu anacak ve yüreğimin en ücra köşesinde yaptığım sırça
sarayda yaşayacak!
Yorumlar
Yorum Gönder