Güzel şeyler!..
Erkekler de üzülüyor mudur?
Erkekler de üzülüyor veya acı çekiyor mudur? Şüphe korku, güvensizlik yaşıyor mudur? "Ya beni terk edip giderse? "Diye içleri titriyor mudur? Uzak yollara dalıyor mudur gözleri? İç çekerken, içlerinden ağlıyorlar mıdır?
Aldırıyorlar mıdır karşısında ki insanın suskunluğuna? Affedebiliyorlar mı? Sessiz mi kalıyorlar yoksa, bekliyorlar mı? Yalnızlığa düşüp, gecenin karanlığında içlerine sıkıntı düşüyor mudur? Karşı kişiyle konuşamamak canlarını sıkar mı onların? Sormak isteyip soramamak, sorsa da cevap alamamak boğar mı onları da?
Bu akşam birden bunlar geldi aklıma.
Çok sevdiğim birkaç adam vardır hayatımda. Akıllı olmalarını severim. Yüreklerini severim. Kalem tutan parmaklarını severim. Gülen gözlerini, esprili yaklaşımlarını severim. Geçip karşılarına, herbirine sormak istedim bu soruları...
Nevzat hocam dedi ki; "ne diyorsun sen, erkekler üzülmez mi?"
Amir'im dedi ki; " Ahhh!" dedi."Ahhhhh!" erkeğin kalbide acır elbette!"
Albay'ım ise; "Bu nasıl soru anlamadım? Kalbi incinmeyen İnsan değildir!.."
Eeee, o zaman neden anlaşamıyoruz peki?
Nasıl oluyor da, bu kadar benzer olaylar yaşarken paylaşamıyoruz hiç bir şeyi? Nevzat hocam, "Bir bilsem?.." dedi: Amir'im, " Erkekler de sıkıntı yaşıyor ama kadınlar sürdürdükçe sürdürüyor" dedi: Albay'ım, " Birbirimizi tanımakta zorlanıyoruz, suskunlaşıp sorun haline getiriyoruz her şeyi kendimize. Dedi:
Yani, sizin anlayacağınız aslında benim çok sevdiğim bu üç adam da aynı içtenlikle "Ah!.." etse de neden birbirimize zıt düştüğümüze üç ayrı yanıt verdiler.
"Nerdesin,kiminlesin, ne yapıyorsun, ne zaman geleceksin? Sormasalar şu soruları kadınlar..."
"Erkekler de merak ederler bizleri hep. Ama bir yaşam biçimi haline getirip sorun çıkarmazlar.
Sizin anlayacağınız, biz kadınlar o kadar çok soru soruyoruz ki, bir alışkanlık haline geliyor bu onlarda. Sonunda zavallı erkekler de nerede olduğunu, ne yaptığını söylemekten sıkılıyor ve durmadan sevgi sözcükleri duymak isteyen kadının, samimiyetinden şüpheye düşüyor. Kendilerini köşeye saklamalarının nedeni bu belki de...Akıl sır ermiyor işte bu işlere.
Yorulmuşum ben artık, dedi:" İçlerinden biri...Haklıydı.
Yazımı yazmaya başlayınca en uzakta olan Nevzat hocamı aramıştım.
"Sen" dedi:
Esprili bir şekilde yazını sonlandır!..
Hocam emrin olur!..
"Beni seviyor mu ki? Taş kalbi hiç acımıyor mu acaba? Kim, kimi daha çok özlüyor?.."
Hep ortak sorularımız.
Bu dünya durdukça, bu sorunlarda hep devam edecek gibi görünüyor.
Siz erkekler ve biz kadınlar ne kadar sorun olursa olsun, ne güzel anlaşıp gidiyoruz...
Bütün sorunlara rağmen her şey çok GÜZEL!..
Yorumlar
Yorum Gönder