Sevgisizlik!
Adı bile hoş gelmiyor insana. Bu duygu sanki bir ummana veya karanlık bir yağmur bulutunun içine sürüklüyor insanı. Bu, gri yağmur bulutuna girmeden her şeyden, herkesten arınmış hiç kimsenin olmadığı bir yere, huzur dolu bir ortama çekilmiş sanıyorsunuz kendinizi. Size, sığınmadan önce her şeyin mükemmel olduğu bir yer gibi görünür. Ama aslında öyle değildir. Ummanda boğulur, gri bulutlar yağmur oluverir açıkta kalırsın.
Sonra; bir odaya girip kapanmak istersin ama girdiğin anda odanın hayal ettiğiniz gibi bir sığınma düşüncesi kaybolur gider. Ve çok büyük hayal kırıklığı yaşanır sonucunda. Hiç kimsenin olmadığı gibi, insan bu odada kendi sevgisini de kaybeder. O kişi, ilgisiz ve sevgisizse o da kimseyi sevmek istemez. Kimseyi diyorum ama bu durum o kişiyi sadece insanlar arasında etkilemez. Tüm canlı-cansız varlıklar içerisinde de etkiler. Zaten insan en yakındakini sevmezse bir sokak köpeğini hiç sevmez.
Sevgisizlik sadece kimseyi sevmeyen kişiyi etkiler. Diğer insanlar için pek bir fark yaşanmaz hayatta. Çünkü; onlar birilerini seviyorlarsa elbet onların da bir yerlerde sevenleri vardır. Hiç kimse sadece kendini düşünmemeli. Etrafındakilerden de haberdar olmalı...
Yüreklerden sevgi-ilgi eksik olmasın.
31.Ağustos 2014
Betül Erdoğan
Sevgisizlik, aslında hiç kimseyi sevmeyen kişiyi, hiç etkilemez zannediyordum. Farklı düşünüyoruz ama en yakınlarını sevmeyen kişinin sokak köpeklerini sevemeyeceğinde hem fikiriz, üstadım saygılarımla.
YanıtlaSil