KARAR!



Büyük bir aşkla başladığımız, tüm iyi niyetimizle ömür boyu devam ettirmek istediğimiz bazı ilişkiler yürümeyebilir. Bazen duygusal olarak ayrılık kararı alınmış olsa da bu son adımı atmakta zorlanır insan,  ayrılık konuşması yapmaya cesaret edemez ve işi yokuşa sürmeye başlar. Oysa bitmiş bir ilişkide, karşımızdaki insana yapılabilecek en büyük haksızlık konuşmadan mevcut ilişkiyi bitirmektir. Son konuşmayı yapmaktan kaçınmak ve karşı tarafı yıldırarak ayrılık kararını vermesini beklemektir. Bu günkü yazımı, “ayrılma istediğimizi karşı tarafı kırmadan nasıl düzgün ifade ederiz, kendimizi ve eşimizi veya sevgilimizi yıpratmadan nasıl ayrılırız”, konusunda yazacağım. Eğer siz de ayrılma kararınızı verdiniz ama bunu nasıl söyleyeceğinizi bilemiyorsanız bu yazı sizler için...

Ayrılmayı isteme hakkına sahipsiniz.

Ayrılmak istediğiniz için kendinizi zor durumda bırakmayın ve kendinizi suçlamayın. Ortada hiçbir neden yokken bile  “Ben bu ilişkiyi daha fazla yürütemeyeceğim.”deme hakkına herkes gibi sizde sahipsiniz. Duygular değişebilir ve herkes kendi hayatının kararlarını alma-verme hakkına sahiptir.

Sebebinizi dürüstçe açıklayın ki fazla kırılmasın.

Niçin ayrılmak istediğinizi açık ve net şekliyle karşı tarafa açıklamalısınız. Sevmiyorsanız sevmediğinizi, beğenmiyorsanız beğenmediğinizi ya da aşkınızın artık bittiğini her ne mazeret ile ayrılmak istiyorsanız onu açıkça söyleyin.

Karşı tarafı ağır ithamlarla suçlamayın.

Ayrılma kararı aldıktan sonra; nedeninizi karşı tarafı suçlayıcı şekilde değil, iki tarafın uyuşmazlığı olarak algılamalı ve ayrılık anında kişisel suçlamalardan, yargılardan ve hakaretlerden kaçınmalısınız. Karşı tarafı eksik ve suçlu hissettirmeniz, ortak olduğunuz sanal sayfalarınızdan çirkin paylaşımlarda bulunarak, telafi edilmeyecek hatalar yapmayınız. İlişkinizi bilen ortak arkadaşlarınızın yanında, ayrılma kararı aldığınız kişinin onurunu zedelenebilir.

Saygılı olun, saygı bulun.

Ayrılmak, bırakan için de bırakılan taraf için olduğu kadar zordur. Karşınızdaki insanla ilk beraber olduğunuzda onda özel bir şeyler gördüğünüzü asla aklınızdan çıkarmayın. Ne olursa olsun o hâlâ aynı insan ve hâlâ saygınızı hak ediyor. Eğer yapabiliyorsanız, yapacağınız konuşmayı karşı tarafı kırmadan, kendisine ve ilişkinize önem verdiğinizi hissettirecek şekilde uygun bir zamanda ve ortamda yapmalısınız. Bu asla mesajla olmamalı. Telefonda ya da kavga çıkarak ayrılmak, telefonlara çıkmamak, birden kestirip atmak gibi kaçış yöntemleri karşı tarafa ve kendinize duyduğunuz saygıyı yok eder.

Ayrılığınızı özel tutun. 

Biliyorlarsa ailenizi, arkadaşlarınızı veya iş arkadaşlarınızı, ayrılığınızın dışında tutun. Bu sadece sizin ikinizin arasında kalmalı. Diğer insanları karıştırmak utanmanıza ve işlerin karışmasına ve her kafadan bir ses çıkmasına neden olacaktır. 

Karşı tarafa söyleyeceğim ise şu: Sevgiliniz sizi terk ettiğinde ayrılmak istediğinde bunu medeni bir şekilde kabul etmeli ve karşı tarafı bunaltıcı soru yağmurlarına girişmemeli ve asla suçlamamalısınız. Böylece ne kadar olgun ve aslında huzurlu bir beraberlik için yaşanacak birisi olduğunuzu düşünecektir ve zaman geçtikten sonra belki de sizi tekrar arayacaktır.

Dediğim gibi, kesin bir ayrılık söz konusu değilse, işiniz kolaylaşır. Bir özür dileme, romantik bir mesaj veya romantik bir akşam yemeği düzenleme, en sevdiğiniz, aldığınızda çok mutlu olacağınız bir hediyeyi hazırlayıp sunması, bir öpücük, bir gülüş veya sıcak bir kucaklaşma sorunlarınızı çözmeye yeter. Siz siz olun sevgilinizi kırmadan önce bir kez daha düşünün. Çünkü sevgiler kolay bulunmuyor.

Betül Erdoğan

Yorumlar

Popüler Yayınlar