Ölümden dönmek.


Uzun süredir o kadar hasta ve çaresizdim ki yanımda kimsenin olmaması da beni ayrıca üzüyordu. Sürekli başım dönüyor midem bulanıyor yerimden kalkamıyor, tuvalete, mutfağa emekleyerek gidiyordum. Bu durum aylarca sürdü. Enerjimin iyice tükendiği ve hayattan beklentimin sıfırlandığı bir gece yatağımda sağ tarafıma dönük yatarken, (sağ yanımda yatarken rahat oluyordum) gözlerimden sicim gibi yaşlar akmaya başladı. Yaşamak istemiyordum, bıkmıştım her şeyden.

Gece 01.30 oldu ve ben hâlâ çaresizce ağlıyordum. Bir anda, yatağıma birisinin yaklaştığını hissettim. O göremediğim güç yumuşacık iki eliyle beni yatağımdan tutarak kaldırdı ve tavana doğru yükselmeye başladık. Tavana yükselmeye başlayınca korktum. “Eyvah, dedim. Şimdi tavana çarpacağız.” Ama beklenen çarpma olmadı ve tavanı sessizce geçip gökyüzüne doğru yükselmeye başladık. “Ölüm bu olsa gerek dedim. Ölüm!” Sonra; “ne güzelmiş ölmek dedim. Hiçbir şey hissetmiyorum kuş gibi hafif ve mutlu”

İki elin üstünde yükselmeye devam ederken, birden yeğenlerim aklıma geldi. Onlar, hasta olduğumu bildikleri için her gün beni arıyorlardı. “Şimdi ben öldüm. Onlar beni aradığında ulaşamayacaklar veya geldiklerinde eve giremeyeceklerdi. Peki sonra, benim cesetim ne olacaktı?” Düşüncesi sardı benliğimi.

Ben bunları düşünürken, o iki yumuşak el, beni yavaş-yavaş aşağıya indirmeye başladı. Evimin çatısını geçip yatak odamın tavanından da aynı yavaşlıkla, aşağıya tam yatağımın üstüne indirdi ve beni yatağıma yatırıp gitti.
O olaydan sonra, hızla iyileşmeye başladım ve artık ölümden hiç korkmuyordum. Beni iyileştirmeyen belki de negatif düşüncelerimdi. Ölüm güzel bir şey. Seni alıp, beyaz bir martı tüyünün hafifliğinde huzura uçuruyor.Sanki bulutlar, yatağın -yorganın oluyor gibi. Yıldızlar ise, aydınlığın.

Betül Erdoğan

Yorumlar

Popüler Yayınlar