MÜCADELE!..







Sigarayı bırakmaya bir ay öncesinden (Aralık ayında) karar vermiştik arkadaşımla. 1 Ocak'ta yeni bir güne başlayacaktık.

Aslında çok içmiyordum diğer tiryakiler gibi. Yemek sonrası veya çay-kahve ile. Ah, bir de Galatasaray maçlarında dozunu itiraf etmeliyim ki arttırıyordum.

"Sporcu kimliğimize hiç yakışmıyor!" demişti bir keresinde arkadaşım. Ne kadar da haklıydı. Her gün yapılan onca spordan sonra, yak bi cigara!..

Ben çoğu zaman saklardım sigara içtiğimi, yani utanırdım.  Arkadaşımda utanırdı.

31 Aralık gecesi yatağa girerken, "sabah neler olacak acaba?" diye kafamdan geçirmedim değil.

1 Ocak:

Sabah kahvaltısını ettikten sonra; ayaklarım beni balkona çekti. (Çünkü her yemek sonrası balkona çıkar  sigaramı içerdim.)

Birden geri dönüp oturdum. "Eeeeee, şimdi n'olacak?"

Kendimi oyalamalıydım. Yerleri sildim, lavobaları temizledim  internete girdim gazete okudum ama vakit geçiremedim.

Sonra, bir saat plates ve ardından nefes egzersizleri...

Cıkk, gene vakit geçmiyor. Aklım hep sigarada.

Sabah 11.00'da Türk kahvesi içerdim sigarayla birlikte.

 O saat geldiğinde, sigaraya ne kadar bağımlı olduğumu anladım. Ayaklarım beni sürekli balkona çekiyordu.

Hemen giyinip dışarı çıktım. Saatlerce dolandım durdum Ankara sokaklarında.

Bir Cafe’de oturdum. Bana nispet yapar gibi herkesin elinde sigara vardı. Sigara içen insanlara bu kadar düşmanca  baktığım olmamıştı hiç. Ben sigara kriziyle boğuşurken, ne kadar da keyifli içiyorlardı!.. Bir an hepsini dövesim geldi inanın.

Akşam yemeğimi dışarıda yedim.  Evde mutfağa girersem bakışlarım balkon kapısında olacaktı

Akşam sinirli bir şekilde eve geldim.

Asansörde “sevenin halinden sevenler anlar, gel gör şu halimi bir teselli ver!” şarkısını çığırmaya  başladım.

İçeri girdim.

Hay Allah, gözüm gene balkon kapısında.

Hemen içeriye kaçıyorum ve internete girip arşivlediğim yazıyı okuyorum.

"İlk 20 dakika: Kan basıncı ve kalp hızı normale döner. Eller ve ayaklar dolaşım normale döndüğü için ısınmaya baslar.

8 saat: Kanda oksijen düzeyi normale döner. Kalp krizi riski düşmeye başlar.

24 saat: Karbon monoksit (egzoz gazı) vücuttan atılır. Akciğerlerdeki balgam ve diğer birikimler temizlenmeye başlar."

Neyse, 24 saat doldu sayılır. "İçmemenin faydalarına baksana"? diyorum.

2. Gün:

Sabah ezanıyla birlikte uyanmak ve o saatte kalkmak!..

Gözü balkonda olan ben neredeyse balkon kapısını örüp kapatacağım.

Çayı demledim. TV'de  haberleri izlerken birden burnuma çay kokusu geldi.

Allah Allah bu da ne böyle? 24 saatte koku duygum normale dönmüştü.

Bravo bana. Ben bu işi başaracağım ve diğer gelişmeleri mutlu bir şekilde izleyeceğim.

Plates-Yoga-nefes egzersizleri derken öğlen oldu.

Gene tehlikeli bir saatteyim.

Kahve-sigara!..

Vakit geçirmek için Face'ye girdim.

Aklım sigarada olduğu için, paylaşılanların çoğu beni rahatsız etmeye başladı.

Yapılan etiketlemeler, paylaşılan onlarca şarkılar, geyik muhabbetleri v.b.

Hele birisinin, profil bilgisinde "uzman" yazısının eklendiğini okuyunca iyice sinirlerim gerildi."  Yahu ben sigarayla mücadele ederken, sen ne zaman UZMAN! oldun?"

Bakıyorum bazıları Şair-Yazar olmuşlar!.. Alıntı yazıları sayfalarında paylaşıp altına isimlerini yazmışlar.

Cık cık cıkkkkk, bana ne ya!..

Nikotin kriziyle boğuşurken her şeyde hata arar ve bulur oldum ve bilgisayarı kapattım.

İkinci gün, arkadaşımla görüşemediğim için onun ne durumda olduğunu bilmiyordum. "Ya, içtiyse?" diyordum. “Yok canım içmez!” kesin karar aldık. Hem verdiği sözü tutar hem beni yalnız bırakmaz.

Gene öğleden sonrası kendimi dışarıya attım gene saatlerce dolandım durdum.

Akşam eve geldiğimde, tekrar arşivime aldığım yazıyı okudum.

"48 saat: Nikotin vücutta artık saptanamaz. Tat ve koku alma duyusu artmıştır!.."

"Alçak nikotin, demek  vücudumdan defoldun?" diyorum.

3 Gün:

Gene sabahın altısında uyandım:

Sabah kahvaltı ederken, balkon kapısının farkına varmadığımı düşündüm ve bu beni mutlu etti.

Ara ara krize girdiysem de hafif atlattım.


“72 saat: Solunum yolları gevşedigi için nefes almak kolaylaşır, vücut enerjisi artar.”

Vücut enerjimin arttığını farkına hemen vardım.

Sabahları bir saat plates yaptıktan sonra iki saate yakın yürüyüş yapıyorum ve hiç yorulmuyorum.

Öğleden sonra, arkadaşımla  görüştük.

Üç saat spor yaptığını ve çok iyi olduğunu söyledi.

"Sigara krizine girersen, içenlerle içmeyenlerin  ciğer resimlerine bak. Hatta profil albümüne koy!" dedi:

Dediğini yaptım ve koydum.

4.Gün:

Daha iyiyim. Ne çayın ne kahvenin yanında sigara aramıyorum. Artık balkon kapısı hiç umurumda değil.

Vara yoğa sinirlendiğim oluyor ama bitki çaylarıyla kendimi dengeliyorum.

Akşam saatlerinde arkadaşımla  görüştük baya sinirliydi.

"Toplantı var, yorgunum!" dediyse de ben gerginliğini sigaraya yorumladım.

Kolay değil.

5.Gün:

Gene aynı saatte kalktım ama  güzel gelişmelerin farkına vararak.

Burnum koku alıyor nefesim normale döndü, ciğerlerim açılmaya çoktan  başladı.

Aynada kendime bakıyorum ve tebrik ediyorum.

"Alkışlar sana olsun Betül!"

6.Gün:

Bu gün daha rahattım. Sabah erkenden bir saatlik yürüyüş ve yarım saat nefes çalışması yaptım.

Balkon hiç mi hiç rahatsız etmiyor artık. Çayımı kahvemi içip çiçeklerimi seviyorum.

Öğleden sonrası  İbrahim’le buluştuk ve AVM’leri  saatlerce dolaştık.

Gittiğimiz yerlerde bana sigara içilecek yer bulan yeğenim bu gün son derece mutluydu.

Akşama kadar sigarasız derin derin nefes alarak gönlümüzce gezdik

7.Gün.
Evet zor olanı başardık. En tehlikeli yedi günü atlattık şükür.

Abur-cubur yemeden sakız  çiğnemeden günde iki  saat yaptığım spor sayesinde nikotini vücudumdan attım.

Arkadaşımda, günde üç saat spor yaptı.

Ben altı günde, bir kilo verdim arkadaşım henüz tartılmadı.

İlk günün travmasını belki de hiç unutmayacağım.

Gene de yaşanılanlar güzeldi.

Her ne kadar arkadaşımın, “sen benden çok sigara içiyordun!”  iftirasıyla karşı karşıya kaldıysam da kendisine sadece gülümsedim.

Ben yaşadıklarımı anlattım ama arkadaşım anlatmadı. Onun da benim gibi sıkıntılar çektiğini, hatta daha fazla çektiğini tahmin edip,  “Nikotin krizine girip ya beni öldürürse?” korkusu yaşadım. (tabi şaka)

Az veya çok içilmesi önemli değildi ikimizde başardık ve sigaradan kurtulduk.

Biz, sporcu kimliğimize yakışanı yaptık.

Darısı içenlerin başına.

Bu gün son olarak okuduğum aşağıdaki satırdı.

2-12 hafta: Dolaşım bütün vücutta düzelir. Yürümek kolaylaşır.

Sevgiyle  kalın.

Betül


Yorumlar

Popüler Yayınlar