Köpekler Yer!

Cuma sabahı bir arkadaşım geldi kahvaltıya.

Canımın içi, hep anlatır övünür gibi.

Neymiş efendim, kahvaltılarında elli çeşit olurmuş!!!

"Yok! bende elli çeşit."

"Ne konuluyorsa önüne zıkkımlan işte!.."

"Dört çeşit peynir, üç çeşit zeytin, bal, pekmez, çeşitli otlar, domates salatalık,

Bir de ev yapımı ekmek!

Daha ne istiyorsun?"

+

Oturdu masaya.

“Hadi buyur!”

"Mıyyy, mıyyy, mıyyyy..."

"Yesene!.."

"Mıyyy."

"Hadi, ye!"

"Mıyyy, mıyyy..."

Pofff, ya.

“Önüne konulanı yemezsen köpekler ısırır seni! dedim.

"Birden başını kaldırıp yüzüme baktı!"

"O ne demek?"

Ben gülerek anlatmaya başladım.

+

Babaannem rahmetli,

Her yemek öğününde öğüt verirdi.

"Önüne konulanı yemezsen günah olur!"

"İkram edileni yemezsen, ayıp olur!"

"Ekmeğini bitirmeden sofradan kalkarsan,köpekler ısırır!"

+

Bu terbiye ile büyüdüğüm için,

Önüme her konulanı ve ikram edilen her şeyi yedim.

Bu yüzden,

Genç kızlığımda, 67 kiloluk bir tosun'cuktum.

+

İnsan, atalarından ne görürse onu uyguluyor işte!

Hangi kültürde olursan ol uyguluyorsun.

+

"Benim yeğenim, Beyza'm kartopum.

Sanırım dört yaşlarındaydı.

Kahvaltı sofrasındayız."

Başladı.

Mıyyy, mıyyy mıyyyy...

"Kızım yesene!"

"Mıyyy."

"Hadi ama bitir yumurtanı!

"Mıy!"

"Ama yemezsen, köpekler ısırır!.."

Bir an durakladı!

"Yüzüme baktı baktı ve

"Köpekley, benim yemek yemediğimi neyden bilecekley!" dedi.

Ve ben o an koptum gülmekten.

Dört yaşındaki kartopum bana güzel bir ders vermişti.

Bir daha da baskı yapmadım kendi haline bıraktım.

+

Ama arkadaşıma yemesi için,

Baskı yapmaya devam ettim.

Ben baskı yaptıkça,

İnatlaştı yemedi.

+

O güldü, ben güldüm.

+

Çok yaşa sen emi

Beni eski anılarıma götürüp güldürdüğün için.

+

Güzeldi!..

Betül