İyi ki doğdun pembe kır çiçeğim!!!

Hoş geldin hayatıma sevgili minik Asya’m.

Dördüncü yaşını kutlayacağız bu gün.

Sevinç ve heyecanla geçen soğuk bir gecenin gün doğumu olmuştun sen.

O gün bir farklıydı güneş.

Kuşlar İlkbahar sabahında ki gibi ötüyordu.

Ağaçlar hafif esen rüzgarla sanki dans ediyordu.

Ben ise çok karışık duygulardaydım.

Sen büyüyüp, ben ölene kadar da her doğum gününde hislerimi yazmaya devam edeceğim.

Yüreğim bulunduğu kafesin için de  patlayacakmış gibi çırpınıyor, sana bir an önce kavuşmak için nefesimi tutuyor durmadan sana koşuyordum.

Hoş geldin Asya’m dünyama...

Seni ilk gördüğümde; “annen seni bana beğendirmek ister gibi ne güzel takımlar almış! ” Demiştim sessizce sana.

Hepsi kar gibi beyaz.

Sanki ; “Bu giysilerde ne ki? Annem bana daha ne güzellerini alacak!” der gibiydin.

Hepimizin en yeni ilk duygusuydun.

Hiç tatmadığımız bir duyguydun sen kır çiçeğim.

Gelişinle getirdiğin sevgiye, mutluluğa hiç doymuyoruz minik Asya’m.

Seni sana anlatmak çok kolay geliyor bana.

Ben seni çok seviyorum ilk tanem.

+

Pembesin pespembe, dağların yamacında kır çiçeği misali

Güzelsin çok tatlısın, gülen gözlerin yıldız tanesi

Sevgimsin aşkımsın, sevgi yuvası ufacık yüreğinle

Anlam kattın yaşamıma o ufacık varlığınla, sen cansın

Minicik ellerin büyürken, avuçlarım da  sıcaklıksın

İyi ki doğdun iyi ki benim torunumsun, iyi ki varsın pembe kır çiçeğim...

Nice nice yıllara, sağlıkla koş.

Hep güzel yaşa.

Betül teyzen.