Dünden kalan anılar!

Dostluklar kısa bir cümleyle tanımlanamayacak kadar derin bir kavram. Hayatta, bir insanın sahip olabileceği en önemli şeylerden birisidir dostluk.

Paylaşmak, güven, fedakârlık, hoş görü birçok güzel duyguyu hissettirir sana dostluk. En önce paylaşmayı öğretir. 

Dün öğlen, Özlem ile buluştuk iki dost.

Niyetimiz hoş bir gün geçirmekti.

Yenilenen, Hamamönü’nü görmemiş Özlem oraya gittik.

Restore edilen konaklar ve her binanın altında veya tamamında restoran veya küçük-küçük Cafe’ler, hediyelik eşya satan dükkanlar.

Önce uzun-uzun gezdik

Sonra, bir gözlemeci oldu durağımız.

“Dost başa düşman ayağa bakar!” derler ya hani, ben bu hınzır kızın dostluğundan dün birazcık şüphe ettim.

Şöyle ki; ayağıma bakıp, “Ayakkabıların Adidas, çorapların niye Nıke?” diye gülerek sordu.

Ayaklarıma baktığımda ben de şaşırdım çünkü farkında değildim . 

“Herkes, iki markayı da kullandığımı bilsin diye giydim!” deyip, gülerek konuyu kapattım.

“Eeeee, Özlem hınzırı elbet sana da gülmek için vakit gelir.” Dedim içimden.

Yemek sonrası, gene uzun bir gezi yaptık.

Türk kahvesi içmek için küçük bir Cafe’nin önünde durduk.

“Kumda kahve” hiç içmemiştik denemek istedik.

Garson kız, “Arkada, arka bahçe var isterseniz sizi oraya alayım” dedi.

Özlem sordu. “Arka bahçe nerede?” 

Garson kız cevap verdi. “Arkada!”

Ben de Özlem’e, “Arkadaki, arka bahçeye gidelim belki daha iyidir!” dedim.

Üçümüz birden önlü arkalı, arkadaki arka bahçeye gittik.

Birden özlem’le göz göze geldik, bastık kahkahayı.

Arkadaki, arka bahçeyi beğenmediğimiz için, öndeki ön bahçede oturduk ve keyifle kahvemizi içtik.

Günün gere kalan kısmında ise; harcamalarımız çok fazla olduğundan, kara kara düşünmeye başladık.

Bir ara, Milli Piyango bileti almayı veya Sayısal Loto oynamayı bile düşündük ama vazgeçtik.

Akşam ayrılmadan önce yeniden bir Cafe’ye girip, tatlı siparişi verip bir güzel midelerimize indirdik ve akşam yemeği yemeyeceğimize dair birbirimize söz verip, 20.30’da evlerimize gitmek için vedalaştık.

Bir güzel günün ardından ne denilir?

Güzeldi!

25 Nisan 2014


Betül Erdoğan