GÜZEL ŞEYLER!..
Belediye, şehir içi otobüslerinin ne kadar renkli insanlarla dolu olduğunu öğrenmek istiyorsanız öğlen saatlerinde binmenizi tavsiye ederim sevgili arkadaşlarım.
Bedava kart kullananların doldurduğu otobüsler adeta karnaval yeri gibi oluyor.
Özlem ile buluşacağım bir gün, dolmuşu beklemeden gelen ilk otobüse atladım.
Hemen sağdaki tek koltuğa oturdum ve yanıma aldığım öykü kitabını keyifle okumaya başladım.
Şehir merkezine bir saat uzaklıkta oturduğum için yolculuklarda hep kitap okurum.
Yurdum insanının en çok sevdiğim yönleri, yolculuklarda hemen herkes birbirleriyle hısım-akraba olmasıdır.
Bazen okuduğum kitaba konsantre olamam insanların konuşmalarını dinlerim. Neler konuşmazlar ki aralarında? Kimi torunundan, kimi gelininden, kimi siyasetten v.b.
Otobüs hareket edeli beş-on dakika geçti geçmedi ilk durakta durdu ve yolcular binmeye başladı. Kapı kapanınca, bir bayanın başıma dikildiğini görüp kafamı kaldırdım.
"Canımmm, annem ayakta dikilemiyor yer de yok kalkar mısın?"
!!!!!!!!?????
"Canım" demişti bana hiç tanımadığım kadın.
İsteksizce ama gülerek kalktım ortaya doğru yürüdüm.
Sağdan bir kadın laf attı.
"Sanki senden başka kimse yokmuş gibi yerinden kaldırdılar!"
Gencin birisi ona cevap verdi.
"Biz gençler onlardan daha yorgunuz ama anlamıyorlar!"
"Ben galiba, öğrenci gibi duruyorum!" diye düşündüm. Eeeee, yerimden kaldırdıklarına göre!
Orta direğe sımsıkı tutunup, bir saatlik yolculuğun bu kadar kalabalıkta ve ayakta nasıl geçeceğini düşünürken; omzuma birisi dürtüp, "pışttt, pışttt!" dedi.
Başımı çevirdiğimde orta yaşlı bir adamın sessizce, "ben şimdi ineceğim yerime otur" dedi.
"Oh, ne âlâ" deyip sevindim.
Adam iner inmez hemen koltuğa yerleşip kitabı elime almıştım ki, önümde bir kadın!!!
"Olamaz!" dedim. "Olamaz!"
"Yavrum, bacağımdan ameliyat oldum ayakta dikilemiyorum bana yerini ver!" demez mi?
Çaresiz gene kalktım ve bu kez arkaya doğru gittim beni kimse görmesin diye. Hani olur ya ayaktaki yerimi de isterler! Derken; bir yaşlı adam "biraz sağ tarafa geç kızım yol verde şu sağda oturan genci kaldırayım!" dedi.
En arkada oturanlar şanslıydı onları kimse kaldırmadı. Demek ki, otobüse binince en arkaya oturup başını da öne eğeceksin kimse seni görüp kaldırmasın.
Bedavacıların bangır-bangır muhabbetini dinleyerek bir saatlik yolculuğumu tamamladım ve bir daha da otobüse binmemeye karar verdim.
Özlem'le buluşunca olayları anlattım gergin- gergin.
"Ne kızıyorsun, seni genç görüp yerinden kaldırmışlar sevinmen gerek!" dedi.
Hınzır kız yolunu bulup beni güldürmeyi gene başarmıştı.
Sıkıntılı bir yolculukta olsa,
Güzeldi!..
!0 Mayıs 2014
Betül Erdoğan
Yorumlar
Yorum Gönder