GÜZEL ŞEYLER.
Özlem ve bozuk para!
Fotoğraf sergisine gitmek için dün Özlem’le buluştuk öğle sonrası Tunalı Hilmi’de.
Benim güzelim aklını taktı öykü yazmaya. Yazıyor yazmasına da; öykü birden roman havasına giriveriyor. “20-30 sayfa falan! Güç veriyorum, “yapacaksın!” diyorum ama kafası çok karışık.
Önce bir kitap evine girip, kitabının “Yarından Önce” satışlarını kontrol ettik sonrasında bir Kafe’ye girip kahve içtik.
Hesabı ödedikten sonra bırakacağı bahşiş için bana dönüp, “bozuk paran var mı?” diye sordu.
“Cık! Dedim. Yok!”
“Tamam o zaman” deyip, elindeki son bozukları bıraktı ve kalktık.
Niyetimiz sergi öncesi salata yemek.
Her zamanki yerimize gidip, bol vitaminli salatalarımızı midelerimize indirdik.
Hesabımızı ödedik tam çıkmak üzereyken, "bahşiş bırakalım bozuk paran var mı?” diye sordu.
“Cık! Dedim. Yok!”
“Bende de yok!” dedi.
Bir sonraki gelişimizde fazla bırakırız deyip, çay içmeye gittik.
Çaylarımızı içerken, sergi açılış saati çoktan gelmişti.
Hesabı istedi ve bu arada ben de telefonla konuşuyordum. Elindeki iki lirayı gösterip, “bozuk paran var mı?” diye sorunca kendimi tutamayıp kahkahalarla gülmeye başladım. Telefonda konuştuğum Serap arkadaşım da şaşkın-şaşkın beni dinledi.
İki saat içinde bana üç sefer, “bozuk paran var mı?” diye soran canımın içi sen şu öykünü biran önce yazda ben de kurtulayım sen de.
Hayatımız hep böyle kahkahalarla geçsin emi.
İyi ki varsın.
Güzeldi!
Betül Erdoğan
21 Mayıs 2014
Saat: 20.00
Yorumlar
Yorum Gönder