Veda konuşmalarının tadını bilirim ben…Bir de veda etmeye gerek duymadan giden vedasızları...Vedalar ve vefasızlar arasındaki o yakın ikiliyi herkes yaşamıştır. Veda edende oldum. Kendimle çok vedalaştım ben,kendimden çok gittim sessizce…Kendimden her kopuşumun maktulü yine bendim. Çünkü kendimden ayrılışlarıma üzüldüm kendime veda ederken.
Sebepler çoktu kendime veda ettiğim zamanlarda. Aslında aslına döndüklerinde başladı benim yüreğime yalnızlığımı koyup gidişlerim.
Şimdi sende veda etmişsin!..İnanmak, sevmek, duygularda yok olup gitmek!..Ona armağan olsun bu yazılanlar.
Ön söz nedense hep "biz" olunur sevdalarda. Satır arası olmaz hiç.
Günlük uğraşlar arasında engeller de olmaz. Kalın duvarlar örmez sevdalı yürekleri, örülen sadece sevgi örgüsüdür. Sonrasında; bir kaba koyamazsın işte. Bir kalıba sığmaz içinde taşıdığın yürek. Yüreğinde AŞK olmayan, boğulur bir kaşık sevdadan.
Suskunluğunu yaşa doyasıya içinde. Yaşa ki, kendi suskunluğunda boğulup gitsin her şey.
Artık ne geri gelmeni beklerim ne de ben gelirim. Nasılsa ben bir şey kaybetmedim, sen bensizliği seçtin! Diyebilmelisin Nazım usta gibi.
Betül
Yorumlar
Yorum Gönder