BİR AYRILIK ÖYKÜSÜ!..
Ayrılmak çok kötü.
Severken ayrılmak daha da kötü. Öyle bir koyuyor ki insana depremde kalmış gibi hissediyorsun kendini.
Aşkımız ilk başladığında her şey ne kadar güzeldi.
Yemyeşil görünüyordu dünya gözüme.
Sadece sevdiğimin gözlerine bakmak unutturuyordu tüm olumsuzlukları. Yaşanan olumsuz şeylere takılmaz olmuştum onun sayesinde.
Sadece, sadece yanımda o olsun yeterdi. Herşeyin üstesinden gelebilirdim onun sayesinde. Güçlü hissederdim kendimi. O yanımda olsun da dünya umrumda olmazdı işte.
Mutluluk, ikimizin ağzından çıkan bir kelimeydi.
Ben sussam da olurdu. O konuşsun dinlerdim saatlerce.
Ne anlattığının da bir önemi yoktu ki.
Yüzünü, gözünü, ağzındaki ufak gülümsemeleri incelerdim o konuşurken. Hele o dudaklarındaki gülümsemelere takılıp kalırdım. O kadar hoşuma giderdi ki...
Sonra, bana dönüp gözümün içine baktığında dünya dururdu.
Sanki sadece ikimiz kalırdık o an yeryüzünde. Pamuk gibi bulutlar üstümüzü kaplar bizi saklar korurdu.
Maddi alemden soyutlanırdık.
Onun ruhuyla kendi ruhum birleşirdi...
Tarifi imkansızdı yaşadığımız aşkın, kelimeler yetmezdi anlatmaya.
Gökyüzünde uçuşan kelebekler gibiydik.
Onu her gördüğümde yerinden çıkacakmış gibi atan kalbimi hangi tıbbi terimle anlatabilirdim ki?
Ne kadar çok sevdiğimi anlatabilecek bir kelime bulunmamıştı henüz.
Öyle sınırsız seviyordum ki, ondan başka kimsenin bunu anlayabileceğini bile düşünemiyordum.
Belki de, yüzyıllardır kimse böyle bir aşk yaşamadı.
O ve ben bir efsaneydik.
Leyla ile Mecnun, Kerem ile Aslı gibi...
Sonra; bitti.
Bitmesi gerekmiyordu ama bitti.
Aşıkların kavuşamadığı o eski Türk filmlerindeki gibi bitti...
Sizin de bitmiştir belki.
Aşk bu.
Ömrü yok ki!..
Ne zaman gelir ayrılık seni bulur, ne zaman biter, bilemezsin ki!..
Kim daha çok sevdi, kim daha fedakardı, kim mutluluk için çabaladı, kimin en çok sol yanı yandı önemi yok ki.
Bitirdiler işte...
Kıydılar bize...
Araya mezhep ayrılığı girdi...
Onlarca çığırtgan, bar bar bağırdı yüzümüze karşı.
"Hayır! Hayır! Hayır!..Çığlıkları arşı-âlaya çıktı...
Sokaktaki köpekler bile suskun kaldı onların yanında.
Sanki, kuşlar ötmez oldu.
+++
Ben, çerkez kızı ıklima.
O, alevi erkeği, Hüseyin...
Bizi bitirdiler...
AŞK'ımızı bitirdiler...
Bitti...
Sadece aşkımız değil, hayatımız bitti.
Betül ERDOĞAN
Not: Gerçek bir öykü.
Yorumlar
Yorum Gönder