BİR KADIN BİR ÖYKÜ!
BİR KADIN BİR ÖYKÜ!
Bir ayrılık hikayesi bu. En gerçek ve en yürek yakanından üstelik. Hayatta iki tür insan var, iyiler ve kötüler. Kötüler en azından dürüst olmayı becerebilseler, yapabilseler bunu.
Mesaj yakalama hikayeleri gerçek olmasa, bir kalbe bir kişi yetebilse keşke.
+++
"Sevdim", dedi. Hem de hiç kimseyi sevmediğim kadar. Verdim verebileceğim ne varsa hepsini, hiç sakınmadan. Kıymetimin bilinmemesini hiç hesaba katmadan, aşık oldum hiç yorulmadan. O beni, benim gibi sevmedi. Hep hissettim ona yetemediğimi.
"Olsun!" dedim. Bir gün sever belki deyip kendimi kandırdım. Ne geçmişteki yaşadığı yaralarını sarabildim, ne de geleceğine ümit olabildim. Bir yıldır duyduğum, sadece bir kaç güzel söz ve bir de aklımdan hiç çıkmayan "seni seviyorum iyi ki varsın, iyi ki hayatıma girdin!” mesajı... Hepsi bu!
Hangi duygularla o mesajı yazdı, neden ben bir mesaja bu kadar inandım bilmiyorum. Demek ki inanmak istedim. Gerçekten,“iyi ki tanıdığı bir insan” olmayı istedim. Sonradan yaptığı hiçbir şey koymadı bana, her şeyi onunla toz pembe gördüm.
İlgisizliğini umursamadım. Nasıl olsa bana bir kere; "iyi ki seni tanıdım, iyi ki hayatıma girdin!" demişti. Ben onu girdaptan çıkarıp almıştım ne de olsa. Birgün bana Nazım ustanın şiirini okumuştu.
"Gözlerine Bakarken,
Güneşli bir toprak kokusu vuruyor başıma,
Bir buğday tarlasında, ekinlerin içinde
Kayboluyorum…
Yeşil parıltılarla uçsuz bucaksız bir uçurum,
Durup dinlenmeden değişen ebedi madde gibi gözlerin:
Sırrını her gün bir parça veren
Fakat hiçbir zaman
Büsbütün teslim olmayacak olan…!"
Nazım Hikmet dedi diye onunla aynı duyguları yaşayamazdım. Sanki o bir tek mesajı ile beni kendine bağlamıştı. Çok üzüldüm, çok ağladım ama belli etmedim...Belli ettiğim zamanlar çok azdı ama o bile ona çok gelirdi...Beni sevmediğini, o zaman hemen anlardım. Ama bırakamadım onu hiç. Bir gün sevecek ve yeniden “İyi ki seni tanıdım!” diye mesaj atacak diye bekledim.
Aşk böyle bir şey işte…Bekletiyor seni...
Ölmüş bir insanın tekrar canlanıp nefes alacağını beklemek gibi... Saçma ama masum bir duygu... Fazla uzatmadan anlatayım. Bir gün telefonunda başka bir kadına yazdığı mesajlarını gördüm tesadüfen. Dahası var mı diye bir sonraki gün telefonunu elime aldım ama o mesaj yoktu. Silmişti… Benim gördüğümü anlamıştı mutlaka. “Kimdi o kadın?”Seviyor muydu? Ona aşık mıydı? Beni onun yüzünden mi sevemedi? Ama bildiğim canımın çok yandığı…
Eşyalarımı hemen topladım ve çıktım evinden...Telefonumu kapatıp, yalnızlığa döndüm…
Yalnızlığın en alışılamaz saatleri, geceleri... Biliyorum geçecek bütün bunlar…Biliyorum bitecek ama zor. Keşke güzel bir birlikteliğimiz olabilseydi. “Ben bunu hak edecek ne yaptım, acaba düzelebilir miydi, ben onsuz ne yaparım, ondan daha iyisini bulabilir miyim?” düşünceleri dönüp duracakdı beynimin içinde...
Susmayacak bu düşünceler...
Dayak yiyip ama kocasından ayrılamayanlar, horlanan ama horlandıkça daha da eşlerine bağlanan kadınlar! Eğer anlamak istersen herkes bu kadar net ve çabuk anlaşabiliyor...
Bazen yüreğindeki acı o kadar büyüyor ki, yazmaktan başka iyi gelecek hiç bir şey olmuyor.
Sizlerle paylaşmak istedim bu sevda öykümü… Benim gibi ayrılık yaşayan sevenler için.
Hep beraber şifa bulmak ümidi ile…
Yüreklerinizden sevgi hiç eksik olmasın…
Betül ERDOĞAN
Yorumlar
Yorum Gönder