HİKAYE...
Gel otur yanıma,
çabuk ol!
Bir hikaye
yazacağım “kendimize”
Bir yalnızlık
hikayesi.
Baş
kahramanlarımız sen ve ben, ikimiz olacak.
Merak etme
hikayemiz o kadarda acımasız olmayacak.
Sade, anlamlı,
sevgi dolu, içinde saygı barındıran hikayeleri severim ben.
Bol- bol türkü
ama sessizlik de olacak içinde.
En önemlisi sen ve ben…
Ben anlatmaya
doyamayacağım bu hikayede.
Sevmeyi,
sarılmayı, ten kokusunu içime çekmeyi, birlikte uyumayı…
Belki birlikte
ölürüz, kimbilir?
Mutlu biten
sonlar sevilir hep ama ölümle bitenlerde olur elbet.
Ama gitmeler ve
acılar olmasın istiyorum bu hikayede.
Dedim ya acılar
olmayacak.
Biraz ağlamak
olabilir.
Gözyaşları
insanın yüreğinin pasını yıkar.
Zengin-fakir
edebiyatı da olmayacak bu hikayede.
İkimizde zengin
olacağız.
Yüreğimizde
taşıdığımız sevgi zengini.
Gerisi önemli
değil, bir lokma ekmek yeter de artar bile.
Hüzün de olabilir
hikayede merak etme.
Sevdiklerimiz
birer- birer göçüp gidecek.
O zaman, ağlayacağımız
bir omuz vereceğiz birbirimize.
Beğenir misin
bilmem böyle bir hikayeyi?
N'oldu sıkıcı mı
geldi yoksa?
Duygularımı
anlatacak kadar iyi değildir kalemim.
Niye astın
suratını?
Hikaye
içinde mutluluk az mı oldu yoksa?
Susmanın sebebi
ne?
Aaa doğru ya...
Sen gideli çok
olmuştu.
Kusura bakma olur
mu?
Kendimce bir
“sen-ben” yaratıp hikayeler yazmak adetim oldu.
Neyse...
Bir hikaye daha
anlatayım mı ister misin?
Betül Erdoğan
Yorumlar
Yorum Gönder