YORGUN!




Her anı ve her geceyi sen sanarak kendimi ezmekten, seni yazmaktan, seni anlamaktan, seni

anlamamaktan, delice yoruldum.

Kendimden başka bir şey kalmadı içimde.

Durmadan isyan ediyorsam aldırma.

Tekrar - tekrar, pervane gibi kendime dönüp duruyorum.

Gördün mü? Bak, yosun tutmuşum kayalarda.

Oysa küçük bir kuş gibiyim çatlayan toprak üstünde uçan.

Avare adımlarla, o çatlak topraklarda bir damlacık su gibi dolaşan.

Ben, çatlak toprağı nasır tutan ellerimle eşeledikçe, börtü- böcek çıkıyor yeryüzüne.

Ne çok ölüp diriliyor canlılar.

Şimdi; “her yol sonsuzluğa çıkıyor” desem, biliyorum benden önce söylemiştir birisi.

Nereden bilsin ki söyleyen, ondan daha çok, yüreğimin en içinden iliklerime kadar hissedeceğimi.

Masmavi bir deniz sere-serpe yatıyor göz önümde.

Benimse anlatacaklarım var ama çok yorgun.

Şöyle koşsam bağıra –çağıra, yahut sessizce denize çevirsem yüzümü ve öylece geçsem hayatın bir yerinden.

Döksem eteğimdeki bütün taşları.

Herkes kendine YABANCI, herkes en çok kendine ÖFKELİ ve konuştukça BATIYORUZ, herkes YALNIZ herkes evrene YABANCI.


Betül Erdoğan

Yorumlar

Popüler Yayınlar