KURU ELLER
Hava güzel, hava
berrak, hava serin...
Sabah yürüyüşü
için parka geldim.
Bu sabah beş
kilometre yürümeliyim, bu güzel havanın tadını çıkarmalıyım.
Bir tur atıyorum.
Hiç kimse yok parkta. Erken bir saatte kimsenin olması da beklenemez zaten.
Sonra ikinci tura geçiyorum...
Yaşlı bir kadının
geldiğini görüyorum bir ara. Geliyor ve ilk banka oturuyor. Önünden geçerken,
ellerini dizlerinin üstüne koyduğunu fark ediyorum. "Üzeri, çillerle kaplı
buruşuk, kupkuru eller!"
Kafama takılıyor
"Üzeri, çillerle kaplı buruşuk, kupkuru eller!"
"Hadi kızım ya,
sen yürümeye devam et. Sana ne kadının ellerinden?"
Tempoyu
arttırmalıyım. Nabız sayım 130 olmalı. Üçüncü tura geçtim. Hay Allah, gene
yaşlı kadının önünden geçiyorum ve gene ellerine takılıyor gözlerim.
"Üzeri,
çillerle kaplı buruşuk, kupkuru eller!"
Neden taktım
acaba bu ellere kafayı?
Hem yürüyorum,
hem düşünüyorum. Sırılsıklam oldum ve gittikçe tempoyu arttırıyorum. Bir ara,
nabız sayımı almak için durdum. Oh be, 135 olmuş. Gayet iyi.
Bir tur daha
atarken, yaşlı kadınla göz göze geliyoruz gülümsüyoruz birbirimize...
Gene o elleri
düşünüyorum!
Kim bilir o eller dünyaya getirdiği kaç yavruyu sevgiyle sardı, sarmaladı. Kim bilir kaç
yavrusunun saçlarını sevgiyle okşadı. Kim bilir, o ellerle kaç ton çamaşır
yıkadı?
Gene saçmaladın
ya, yeter artık, sen yürümene devam et...
Yok, olmuyor,
düşünmeden edemiyorum.
O "üzeri,
çillerle kaplı buruşuk, kupkuru eller" çok kutsal benim için.
Yürüyüşüm
bitince, mutlaka yaşlı kadının yanına gidip, o elleri öpmeliyim.
Nihayet beş
kilometrelik yürüyüşüm tamamlandı...
Kan ter içinde
gidiyorum yaşlı kadının yanına, ellerini tutup, sevgiyle öpüyorum şaşırıyor:
"Şaşırma nenem
diyorum, şaşırma! Senin bu ellerin benim için çok kutsal."
Eşi ve yavruları için,
her türlü fedakarlığı yapan, onlar için böyle ellerini kurutan!
Yaşlı kadının şaşkın bakışları arasında yanından uzaklaşıp ağır adımlarla tekrar yürümeye başlıyorum.
Yaşlı kadının şaşkın bakışları arasında yanından uzaklaşıp ağır adımlarla tekrar yürümeye başlıyorum.
Bir anda
sırtımdan akan terin soğuduğunu hissediyor, ellerime
bakıyorum...
Betül Erdoğan
Yorumlar
Yorum Gönder